gece yarısı gara usulca giren expreste ustamın sevgilisi vardı...
usulca gardan çıkan expreste benim sevgilim...
şiirler yazmıştım ben ona, elimden gelse şarkıllarda bestelerdim...
ve hatta ustamınkinden daha bedbaht olan sesimle söylerdim bestelediğim şarkıları...
giderken el salladım...
oda bana el salladı, ama sanki statikti o ve dünya onun salladığı elin etrafında dönüyordu...
akıp giden sokağın üzerinde ki yıldızlar tanıktır buna...
tanıktır yazılmamış ve yazılmayı bekleyen bütün şiirlerim...
ayrı olduğum günlerin sancısı, onsuz gecelerimde ağrıdır artık...
kasıklarında su damlaları, sevişmek bir başka geceye kaldı...
portakal kokardı koltuk altların, kıskanırdı bütün narence bahçeleri...
sana sözcükler büyütüyorum şimdi kadın...
sana iki dirhem bir çekirdek giyinmiş özlemler...
yangınlar sana, yangınlarda büyütülmüş aşklar....
sana üzerinde bulutların olmadığı istanbul akşamları düşlüyorum...
ve o göğün altında eğitilmemiş, anadilde eğitimi bile rededen gözyaşları biriktiriyorum...
sol yanımda benden daha yaşlı bir ağrı...
ey kadın sana ağrıyan bir yürek saklıyorum...
sana ağrıyan bir yürek saklıyorum
Gönderen uyumayan zaman: 15:10
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder