Kanadında bıçaklar taşıyan kuşlar, hayatın sınırlarını ihlal ederek şah damarıma yakın saltolar yapıyor…
Ölüm bütün soğukluğu ve rahatlığı ile kurulmuş karşıma, yaşama coşkumu ve ona yüklediğim anlamı taciz ediyor.
Korkunç göründüğünü sanıyor, oysa hiç ürkütücü değil…
Birazcık ama sadece birazcık bencil olabilseydim keşke…
Keşke soğumuş ve sararmış bedenimi bulanlar ne hissederler diye düşünemeyecek kadar bencil olabilseydim.
Yokluğumla derde gark olacak üç beş kişiyi düşünmeyecek kadar cesur olabilseydim!
Gidişimin sana yük olduğunu söylüyorsun…
Aldığım soluğun ciğerlerimi lime lime kestiğini, sanki hava değilde jilet soluduğumu görmüyorsun..
Azar azar öldüğümü görmüyorsun ve görmüyorsun sensiz bir dünyaya katlanamadığım için yalnızlığın ve şiirin ağız kokusunu çektiğimi...
Gidenim… Giderken düşlerimi ateşe verenim…
Bencil olduğumu söylüyorsun, ölümümün omuzlarına yük olacağını bilmesem şu zavallı yüreğimin durması için neler yapabileceğimi bir bilsen oysa…
Bir bilsen, “artık oynamak istemiyorum, sahne sizin olsun ben vazgeçtim” diyen yüreğimi nasıl darbeci generaller gibi susturduğumu…
Kendini daha iyi hissetmen için beni suçlaman gerekiyor biliyorum, belki de bu yüzden sen suçlarken ben susuyorum…
Sözcüklerin kesici bir metalin soğukluğu ile yaramı deşiyor, sineye çekiyorum.
Öyle ki bir düştüm ya da hiç olmadık bir zamanda fark ettiğin irete edici bir yalan…
Hızla ördün korunaklarını…
Ne sözcüklerle ne de dokunarak aşılamayacak bir duvar.
Bir duvar ki kimsenin yaslanamayacağı…
Bir duvarki ne ağustosun sıcağında ne de deli bir poyrazda senden başka kimseye hayrı dokunmayacak…
Gidenim… Giderken güneşimi de yanında götürenim…
Kimseye haset etmedim, sevmediğim insanların ölümünde dahi sevinmedim ve onları en sevimli hali ile hatırlayacak kadar incelikli olmayı becerebildim…
İsterim ki ismim kızgınlıkla ve öfkeyle değil, beni en çok sevdiğin halimle can bulsun içinde.
Ölmeyeceğim, bir süre daha, herkes gibi vaktimi bekleyeceğim…
Bu vazgeçtiğim oyunda, âşıkları verem, şairleri kanser eden incelikler, benim için eteklerinde ne saklıyor ve ne zaman dökecek önüme bilmiyorum…
Ama beni bekleyen hiçbir şeyden korkmuyorum, çünkü bana yokluğundan daha büyük bir zül yok.
Keşke Bencil Olabilseydim
Gönderen uyumayan zaman: 04:59
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder