Gidişini anlatıyor bütün senfoniler!

Biraz eksiğim, ne desem kendime kâr etmiyor!
İstanbul’a kar yağıyor!
Kapanmıyor içimdeki boşluk karla!
Bedellendiğin her şey, aldığım hava, içtiğim su, baktığım nesne bana gidişini soruyor!
Bana gidişini soruyor masamda ki kırmızı!
Oturduğum sandalye…
Merakla yüzüme bakan gözler…
Susuyorum!
Susmazsam eğer çığlığım kanatır her şeyi!
Susmazsam ağzımdan çıkan her şey küfür!
Sevginle biçimlendiriyorum kendimi!
Biçim verdiğim kendim, içimde bir başka beni boğazlıyor…
Kazananı olmayan bir ömrün sahibiyim…
Yenilmek ve yenilenmek bitmeyen bir döngü!
İstanbul’a kar yağıyor caddeler kapanıyor, kapanıyor her şey
Bir tek senin boşluğun kapanmıyor!
Bir zor kapı yüreğimde, ismi unutmak!
Ve sen unutmak isteyeceksin!
Başını yasladığın omuzu kıskanacağım,
Sokaklarını adımlayacaksın şehrimin, keşke yüreğimi çiğneseydin diyeceğim!
Ben sana günümü ben sana gecemi düşlerimle ördüğüm ömrümü, sen bana yokluğunu sen bana kederi ve içimde büyüyen kocaman gözlerini veriyorsun!
Gidiyorsun! şimdi bütün senfoniler gidişini anlatıyor!
Her yerde sen varsın! Her şeyin ucu sana dokunuyor…
Herkes beni güçlü sanıyor oysa bir ben biliyorum gücümün ne kadar olduğunu!
Bir ben biliyorum senli ve sensiz halleri, yendiğim ve yenildiğim her şeyi!
Gözlerinin surlarımda açtığı gediği saklı tutmak için gösterdiğim gayreti!
İstanbul’a kar yağıyor!
Gidişini anlatıyor bütün senfoniler!
Şimdi herkes senin isminle başlıyor söze, gidişini soruyor İstanbul!
Sorana da...
Adına da …
Adını koyana da…
O adla anana da…
Anımsatana da…
…diyorum
…diyorum
…diyorum
İstanbul’a kar yağıyor !
Kardan bir adamım ben harcının kederle karıldığı
Gidiyorsun! Ve ben eriyorum!

0 yorum: