yenmek ve yenilmek midir hayat...
yetmek ve yetişmek!
yendiğimi de, yenildiğimi de söyleyebilecek kadar mert,
acımı gösterebilecek kadar insanım!
zayıfmıyım?
sanırım zayıfım...
acımı yüzüme baktığınızda yüzümde görebiliyorsunuz ve ağzınızdan ilk çıkan söz ;
gözlerine ne olmuş, sen ne kadar zayıflamışsın böyle oluyor!
dert insanın mayası olmaya görsün...
kanadı kırık kuşun, yuvası çiğnenen karıncanın ve biz daha motorlarımızı süremeden siyaha dönen mavilerin kederini duyuyorsan içinde, elbette çok yenilirsin!
aşkla kutsarken sevdiğin herşeyi, "dölün pası ile kirleniyorsa sevgi" ve gözünün içine baka baka taptığın aşkı iğfal ediyorsa birileri! elbette çok yenilirsin!
yenilmek bazen isminin diğer karşılığı da olabilir.
yani sana adınla seslenmeyebilirler artık!
seni sevmeyenler, ne kadar biçare olduğunu anlatabilir!
bak ne kadar da zavallıymış diye afişe de edilebilirsin!
varsın ne derlerse desinler!
sen aşka yenildin adam!
eğmediğin başın, hayatın özü olarak gördüğün aşkın karşısında varsın eğilsin!
şimdi senin mağlup gövden başı dumanlı dağlar gibi vakur! şimdi senin yenildiğin şehirler, bozuk para kadar değersiz...
yüklediğin anlamları geri çekersen eğer geriye kalan objedir herşey!
yüklediğin anlamları geriye çekersen eğer geriye kalan ağusudur dokunduğun bedenin...
erkek bu dünya!
sen bu dünyaya fazla incesin!
erkek bu dünya!
düşlerini iğfal edecek ve göğüne içindeki irini boşalacak kadar!
yenildim!
dost bilsin!
düşman duysun!
yenildim,
ekmek ve su kazandı!
aşk karın doyurmuyor yine!
ve siz sevmeyenlerim
acımı görmek isteyenler, acımı görüp sevinecek olanlar yenildim!
öyle değerli ki mağlubiyetlerim onları dökmeyeceğim çöplüğünüze!
aşkın karın doyuracağı günler için dövüşmeye devam ediyorum çünkü!
sen aşka yenildin adam!
Gönderen uyumayan zaman: 17:57
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder