Haydi, bana bir çay doldur ellerinle…

l
Eksildim…
Eskidim biraz…
Kalabalık bir yalnızlık açtı önümde…
Unutup o ipeksi dokunuşları, o öpüşleri unutup,
Öptüm acımı kanayan dudaklarından…
Bir dehliz buldum kendime, karası geceden öte…
Bir dehliz hiç deniz görmemiş…
Mavi nedir bilmez…
Her şiirin başı olur ya yok bu şiirin başı…
Sonundan başlıyor incelmeye, inceldikçe incitmeye…
Ne sen kalacaksın bu gece ne de ben…
İkimizde misafiriz bu izbede…
Önce ben gideceğim, sonra sesim…
Şarkılar susacak, şiir öldürecek kendisini…

ll
Haydi, bana bir çay doldur ellerinle…
Bakmayacağım ellerine
Ağzımla teşekkür edip öpmeyeceğim bileklerinden…
Haydi, bana bir çay doldur ellerinle…
Senden ve benden bahsetmeyeceğim bu gece…
Bu gece sana uzaktan da uzak o yerde bize benzeyen insanların yaşadıklarını anlatacağım.
Tarihsel haklılığımızdan ve ne kadar bilimsel olduğumuzdan dem vuracağım…
Bakmayacağım gözlerine…
Gözlerinde ne büyütüyorsan sende kalacak…
Haydi bana bir çay doldur ellerinle,
Sende kalacak anlatacağım ne varsa, istesen de! istemesen de!
Mağlubum, usanmadım yenilmekten…
Üstelik kazananı sende değilsin bu kaosun…
Kime yenildim kadın!
ve neden Unuttuğum bir takvimde…
Haydi, bana bir çay doldur ellerinle…
Bakmayacağım ellerine,
Ağzımla teşekkür edip öpmeyeceğim bileklerinden…

0 yorum: