bu gece ölüm kokuyor uykularım

l
sahipsiz bi çocucuğum, ölüm kokan uykuların yavruladığı.
ahımdan dünyalar çıkaran ben.
kendi sözcüklerimin düşmanıyım şimdi...
ıslığın beslediği bir ermeni türküsüyüm, yahut kürt...
ama illa ötekinin söylediği...
ne kadar da derinmiş düştüğüm şu uçurum...
bitsin istiyorum paramparça olsun bedenim...
uykularımı şurada bıraktım ihtiyacı olan, ne olur dokunmasın...
ama üleşebilirim sizinle ötekinin beslediği bir ıslığın sesini...
ll
şu dağın arkasındalar.
orada silahlar patlıyor bu saatte,
annelerin yüreği patladı patlayacak...
şu dağın arkasındalar,
sessiz bir pusuda ya da soğukla gelen kan uykusunda yumacaklar gözlerini...
geride kalanların gözleri bir ömür yollara bakacak belli ki.
bu gece kör, bu gece ölüm kokuyor uykularım...
Genç ömürlere uzak dursun diye
uykularımı şurada bıraktım...
sütlenmiş memelerinde saklasın anneler
lll
bu gece görmüyor uykularım
amed'den uçaklar kalkıyor zamanlı zamansız
ölüm ismi kadar Irak olmayan o yerde
genç ömürlerin şah damarını kokluyor..
bu gece kör, bu gece ölüm kokuyor uykularım...
cinayet, hipokrat yemininden yoksun bir doktor
dağların göğsüne vurdukça bıçağı, içim kanıyor…
ne söylesem az kalıyor, ne söylesem eksik
önce sarıyı vurdular, yeşili yanıbaşında...
savaşın kör ettiği bir yüreğe,
renkleri nasıl anlatabilirsin ki
kırmızı, kanın arkasına saklandığı için utanırken üstelik...

0 yorum: